Çok tutkulu bir adamsın;
ne istediğini tam olarak bilemeyen, aç bir ruhun var. Herkesin birbirine
benzemek için elinden geleni yaptığı bu çağda bireyselliğini korumak için
mücadele ederken derin yaralar aldın. İki temel üstünde duran, yarım bir
dünyada yaşıyorsun; temellerin biri kendini ifade etme yeteneğin, öbürü de
kendini yok etme becerin. Güçlüsün, ama yüreğinin bir yerindeki çatlaktan bu
güç akıp gidiyor. Bu çatlağı kapamayı başaramazsan gücünü tamamen yitireceksin,
zavallı biri olacaksın. Bu çatlaktan ne sızıyor dışarıya, biliyor musun? Her an
patlamaya hazır, tehlikeli, kocaman bir duygu balonu. Neden böyle bir balon
büyüttün içinde? Yaşamlarından memnun,
mutlu insanları görünce neden durup dururken sinirleniyorsun? Onları bu kadar çok küçümsemenin nedeni ne,
niye onları incitmek istiyorsun? Tamam seni anlıyorum, onların hepsinin aptal
olduğunu düşünüyorsun, onları küçümsüyorsun; çünkü sen onlar yüzünden başarısız
ve öfkeli bir adam oldun, onların ahlak anlayışları ve mutlu olma yöntemleri bu
kocaman dünyayı yönettiği için sen onlara yenik düştün. Bu düşüncelerin beynini
işgal etmesine izin vermemelisin, çünkü senin asıl düşmanın, bir kurşun kadar
yok edici olabilen bu kötü düşüncelerdir. Kurşunlar, kurbanları seçip onları
hemen öldürdükleri için çok acı vermezler. Ama senin içinde yalnızca kurşun değil
bakteriler de var. Bakteriler insanı birden öldürmezler; onu yavaş yavaş
yıpratarak en sonunda bir ucubeye dönüştürürler bu ucubenin yaşamak için tek
şansı vardır, o da küçümseme ve nefretle bilenmiş oklarını çevresine rastgele
fırlatmaktır. Bir sürü şeye sahip olabilir bu ucube; ama hayatta hiç başarılı
olamaz, çünkü kendi kendisinin düşmanı olduğu için sahip olduğu şeyler ile
mutlu olmayı hiçbir zaman beceremez."
T.Capote
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder