9 Eylül 2014 Salı

Requiem


“Yaban balı özgürlük kokar / Toz, güneş ışını kokar / Aşk ise elma / 
Ama biz biliyoruz artık /
 Yalnız kan, kan gibi kokar.”

Anna Ahmatova

Bir acı tüm çıplaklığıyla yazılıyorsa en tehlikelisi budur çünkü şiirinin malzemesi acıdan geçenler yıkılıp yıkılıp tekrar yaşam kurmayı da bilmek zorundadır.

‘’Kendi alevinle yakmaya hazır olmalısın kendini: / Önce kül olmadan nasıl yeni olabilirsin ki?’’ (Nietzsche)
İnsan yanmaya hazır olmalıdır ve hatta her insan tutkulu olmalıdır yitmeye çünkü korkusuzca kendini yok eden aslında her yok oluşta kendine yaklaşır, yepyeni bir yaşam kurulur böylece ve aslında hiç dinmeyen o büyük fısıltı: aşk.
 Anna da yeniden yaşamayı öğrenecek ve kozasından nasıl bir aşk çıkacağını görecektir. Hiç bilmemiştir belki de kim olduğunu kozasından çıkanın, o yalnızca aşk’ı sevmiştir. Aşk içine girdiği anda o yoktur artık uzanır öylece ve boşluğunu dolduracak gövdeyi bekler.
‘’Bugün, yapacak çok işim var; /Belleğimi sonuna dek öldürmeliyim,/Ruhun bir taş gibi olması gerek,/Yeniden yaşamak, bunu öğrenmem gerek.’’

1 yorum: