30 Mayıs 2014 Cuma

İncelik


her insanın yalnız olduğunu anladım 
ömrümden geçerek geldim uzun bir yolu 
sokak lambasının ışığından baktım dünyaya 
sonra, aklımdan geçirdim seni usulca 
depremler geçti içimden, çığlar 
ve boynunun inceldiği yer, susma 
bana kendini öğret 

sevdiğim şehirlere benzettim seni 
biraz yalnızlık aldım gecenden 
adını söyleyerek avundum 
olmadık zamanlarda 
düşürdüm gözlerimi yollara 
ahh taşımaz artık bu yürek 
ben dediğim bu gövdeyi 

usulcacık ve boynunun en ince yeri işte 
çiy düşecek içimdeki boşluğa 
ellerine ve bileklerine bakacağım 
ellerin yüzümdeyken bakacağım 
ve ellerin dokunurken tenime 
sesin de dokunacak, susma 
içimdeki yağmuru öp gözlerinden 

önce dudaklarınla, 
sonra boynunun incelen yeriyle, bileklerinle 
biraz daha incelsin parmakların 
çiy düşsün üstümüze, tek tek yıldızlar 
iki yakalı iki şehir kadar hüzünlü 
ahh biliyorum bazı aşklar acıdan 
bazıları ayrılıktan yapılır 

ağaçlar kuşlar sokaklar şehir, 
sevdiğim şehirde bu şehirde yaşıyor artık 
ve hep bir incelik taşıyorum içimde 
yüreğinden yüreğime eklediğim ince çizgiyi 
susarsak derinleşir içimizdeki boşluk 
biraz daha sessizlik alırız herkesten, susma 
biraz daha tenhalaşırız 

aşkın biz haliyiz işte
aşksın kısacası
bir de "ben", yalnızlığın öteki adı yani
konuştukça incelsin bileklerin
parmakların içime dökülsün
ahh biz iki sevdaya benziyoruz
farkında olmadan çok seven

Abdullah Eraslan 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder