21 Ekim 2014 Salı

YOKLUK

inci kolye.
Bir kadının son arzusu-
ele avuca gelmeyen rüzgar,
özürsüz rüya...
alacalı bulacalı akıl
Koyu yalnızlık,
o boş kağıt,-ve ben- çoğul hayatlar arasından geçtik
yüzler var,
göz burun ağız yok
ama ÖLÜLER yine de gülüyorlar
Uzayacak bir gölge…
Ölüm bekleniyor…
-uzun gece söyle bana
yokluk nedir?
Kimsesizlik?
Kendinlesin...
Unutulanlar kutusuna
henüz girmemiş bir yüz
dönüşsüz bir saat
Gece yarısı
aralıkta bir çocuk
-nefessiz- umutsuz
kağıt çiçekler umutsuz-
Odadaki hava umutsuz
duygu-
acı
Acı-masız
gö-zü-pek
bem-be-yaz sıkıntı
yer ile gök arasında sallanan şiirler...
Ve sonra kapkara sessizlikten oluşmuş bir boşlukta
hep beraber göründüler
ey yunus
ey rumi
ey yar..
ORADA MISIN?
Düşteydim..
hangi düş' ü gördün?
Hatırlamıyorum..
yemin olsun ki hatırlamıyorsun!
can ve ten sarhoş
sanduka' n şiirin divanında
yokluk...
çığlıksız bir çölde
içinden geçtiğini zannettiğin zaman
yokluk nedir?
Rengin Özesmi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder