60 Yıl Sonra, gerçek yazarı tarafından lanetlenmiş, edebiyat dünyasındaki pek çok isim tarafından ise aforoz edilmiş bir yazarın “kitabı."
Kitabı sözcüğünü tırnak içine almamızın nedeni bu kitabın gerçek anlamda ana karakterinin kurgusunu yapanın, düzenleyenin o kişi olmaması yatmaktadır.
Edebiyat tarihinde devam (sequel) niteliğinde yazılan eserlerle başlayan tartışmalar oldukça fazla. Devam romanlarının tarihine bakıp birkaç örnek verecek olursak; Mark Twain’in romanı Huckleberry Finn’in devamı, 2007 yılında Finn adıyla Amerikalı romancı John Clinch tarafından yazıldı ve eleştirmenler tarafından övgüye değer bulundu. George Orwell'in 1984 adlı romanı ise, Macar romancı György Dalos tarafından 1985 adıyla sürdürüldü.
Victor Hugo’nun Sefiller adlı romanının devamını yazdığı için Françoise Ceresa mahkemeye verilerek yüklü bir tazminat talebiyle karşı karşıya kaldı. Ancak Fransız mahkemesi Hugo’nun ölümünden 50 yıldan fazla bir zaman geçtiği ve kitap artık kamu malı sayıldığı için Ceresa’nın lehine karar verdi.
J.D. Salinger İrlandalı bir anne ve Yahudi bir babanın çocuğu. 1951 yılında basılan “Çavdar Tarlasında Çocuklar” (Gönülçelen) adlı kitabıyla okuyucuların yoğun ilgisini çeker, fakat kitap bazı ülkelerde içerdiği argo yüklü dili yüzünden yasaklanır. Daha sonra “Franny ve Zooney”, “Dokuz Öykü” ve “Yükseltinin Tavan Kirişini Kıranlar” adlı kitapları yayınlanır. Salinger, gözlerden uzak yaşantısı ve eserlerinin yayımlanması konusundaki inatçı tutumuyla dikkat çekerek, edebiyat tarihinde “gizemli yazar”lardan biri olarak hatırlanmaya devam edecektir.
İsveçli yazar Frederick Colting, Salinger’in Çavdar Tarlasındaki Çocuklar kitabının başkahramanı Holden’in hikâyesini yeni bir kurguyla yeniden kaleme alır. Üstelik J.D. Salinger’e benzer bir isim olan J.D. California takma adıyla.
Yazın dünyasında etik açıdan pek de hoş karşılanmayan bu durum karşısında zaten fazlasıyla katı tutumuyla bilinen Salinger eserlerini korumak adına bu devam kitabının izinsiz yazılmasıyla ilgili bir dava açar. Colting’in röportajlarında bunun bir devam kitabı niteliğinde olmadığını, iki romanın birbirinden çok farklı olduğuna dair açıklamalarını öne sürmesine rağmen kitabın satışı durdurulur. Fakat bir süre sonra Colting’le birlikte farklı yayın gruplarının da açıklamalarıyla kitap raflarda tekrar yerini alır.
Colting’in 60 Yıl Sonra adlı kitabı, vasat bir hikâye olmakla birlikte yine de Salinger’in Çavdar Tarlasındaki Çocuklar kitabıyla bağlantılı olması bakımından okuyucuyu kitaba götüren en önemli detay olarak görülebilir.
Colting, 60 Yıl Sonra adlı kitabında Holden Caulfield’ı kendi ağzından iki ayrı anlatımla kaleme alır.
Kitap, Caulfield’ın bir yaşlılar yurdunda uyanışıyla başlar. Tanımadığı bir odada bir rüyada olduğunu sanarak, neye inanacağını bilemeyen bir yabancı gibi hisseder kendini.
“Neredeyim ve bu daireye nasıl geldim? Belki bir yangın çıkmıştır, herkesi acilen tahliye etmek zorunda kalmışlardır ve beni uyandıramayınca tutup buraya taşımışlardır. Bu mümkün; ama yin ede hangi cehennemdeyim ben?”
Aynaya baktığında yaşlandığı fikrinin üzerinde sorgulamaları yoğunlaşır. Artık öğrenmesi gereken daha çok şey olduğuna inanır. Şimdiye dek hiç düşünmediği, hissetmediği duygularla karşı karşıya kalır.
“Sanırım yaşlılığı, artık kimsenin umurunda olmayan metruk bir ev gibi düşünebilirsiniz. İnsanların gıcırdayan döşeme tahtalarını ve yağmur sızdıran çatısını onarmak yerine yıkılmaya terk edeceği türden bir ev. Ama yine sanırım ki, kendiniz yaşamadan bunun nasıl bir şey olduğunu asla tam olarak anlayamazsınız.”
Oğlu Harry tarafından Yaşlılar Yurdu Sunnyside’e yatırılan Mr. C., içindeki gitme düşüncesini her geçen gün yoğunlaştırarak buradan kaçmaya karar verir. Kapıdan çıkarken son sözleri gelir aklına; “Güneye uçuyorum. Lütfen Harry’ye iletin!”
Şimdi New York sokaklarında kendisiyle birlikte her şeyin eskisi gibi olmadığını görmek ona acı verecektir. Eskiden oturduğu yere gelir, ailesiyle geçirdiği eski günlerini hatırlar. Artık her attığı adımda geçmişiyle olan bağın sorguları peşini bırakmaz. Hayata karşı farkındalığı eskisinden daha yoğun hale gelir. Hazin kararsızlıklar içinde yaşlılığın zorluklarının belki de birçok şeyi aniden önemsiz bir hale getirebildiğini düşünür; “Belli bir yaştan sonra bir şeylere önem vermeyi bırakıyorsunuz. Bu berbat bir durum doğrusu, ama gerçek işte. Yaşlılar seviyor bunu; bahse girerim ateşe atsanız bağırmazlar bile.”
Böyle bir kurgunun Salinger’in devam kitabını zorunlu kılması gerekmezdi. Dolayısıyla bu kitap, yasak kitaplar arasından çıkmak yerine kendi serüvenini kuran ve yaşayan okura tattıran bir kulvarda ilerleyebilirdi.
Çünkü çok çetrefilli bir kurgusu yok. Ve vasat olarak algılanan ve öyle yorumlanan böyle bir kitabın yazın dünyasındaki etik olmayan kulvara sokulması da gerekmezdi. Bu yönüyle kitap herhangi bir orjinalliği olmayan kurgusuyla okurun karşısına çıkıyor.
Semiha KAVAK
http://www.timeturk.com/tr/2010/12/13/yazarinin-lanetlendigi-kitap.html#.U5x7E_l_utY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder