İstanbul bugün de yağmurlu. Burada her sabah deniz kokusuyla uyanmak, dalgaların sesini yakından duyumsamak büyük bir lütuf.
Sabah kargoyla gelen yeni kitaplara şöyle bir göz attım. Birbirinden iyi ve önemli yazarların kitapları var. Kitabın hayatımızdaki yeri ve önemini kavramaya bağlı olarak, düşüncelerimiz de giderek gelişim ve değişim gösteriyor. Popüler edebiyattan ziyade nitelikli edebiyatın peşinde olanlar bu değişimin farkındalığını yaşantılarına da bir şekilde yansıtırlar. Sorumluluk duygusundan kaynaklanır bu. Düşsel bir dünyada kaybolmadan, başkalaşarak ve dönüşerek ve içselleştirerek somuttan soyuta, soyuttan somuta sürekli bir yolculuk halindedir yazar.
Kitaplar deyince; önceki haftalarda bir iş görüşmesi için gittiğim Ankara'da uzun süredir görmeyi arzu ettiğim bir arkadaşım vardı. Ve yıllardır okumayı çok istediğim bir kitap. Cahit Zarifoğlu'nun "Yaşamak" isimli kitabı.
Oturup çay içtiğimiz kitap-cafe'nin ismini şu an hatırlayamadım. Dost Kitabevi'ydi sanırım. Küçük, sakin, şirin bir mekân. Ankara'yı çok fazla sevmediğimden olsa gerek, gezdiğim, gördüğüm yerler hafızamda çok net barınmıyor. Önceki yıllar Maraş dönüşü ziyaret ettiğim Tacettin Dergâhı en sevdiğim yerlerden biri olmuştu.
Unutulmayacaklar rafına kaldırıldı o ân'lar.
Hep okumayı düşündüğüm, ama her nedense elime bir türlü geçmeyen bu kitabı çok kıymetli bir dostun seçip, hediye etmesi beni hem mutlu etti hem de şaşırttı. Çünkü bu kitapla ilgili yıllar öncesinden bir önemli anım daha var.
Şimdi masamda ve ilk sayfayı açtığımda hemen şu satırlar gözüme çarpıyor;
"Ne çok acı var..."
"Ruhumuz dar bir şeridin içinden sızılarla geçiyor."
Zarif Adam'ın hâtıratını okurken, varlığın özü'ne götüren o derinlikte kaybolabilir insan. "Yaşamak" böylesi bir kitap. Varlığını ilk anda hissettiren...
Sözü daha fazla uzatmadan, onun en sevdiğim şiirlerinden biriyle bitirmek istiyorum.
Daralan Vakitler
...
dönüyor burgaç,
dünya üstten, yanlardan daralıyor.
ovalardan,
dar geçitlere sürülen sığırlar gibi,
bir gün ister istemez,
karşısında olacaksın kaçtıklarının.
dua et,
o gün henüz mahşer olmasın...
Semiha Kavak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder