15 Mart 2021 Pazartesi

LUSTRA: BİR ANAFOR KİTAP

Ezra Pound, modern şiire yeni bir boyut kazandırmış olup, şiirde imgeyi temel birim gören ve bunu savunan, uygulayan, bir şairdir. Henüz ilk gençlik yıllarında, mevcut şiir kalıplarına itiraz ediyor ve yeni bir şiir türünün ortaya çıkması gerektiğini ileri sürüyordu.


Kitap okuma alışkanlığımızla ilgili birçok şey yazılıp çizilir. Avrupa ülkeleri ve diğer bazı ülkelerde kişi başına okunan kitap sayısı, gazete tirajları vs. çeşitli örneklerle ülkemiz karşılaştırması yapılır, kitap ve gazete satışlarından yola çıkılarak sonuçlar üretilir; “Okumuyoruz!” denir.

Her ay onlarca kitap yayımlanıyor. Bir o kadar da aylık, haftalık dergi var. Bunların okuyucuları var ki, yayınevleri sürekli kitap çıkarıyorlar. Çoğunluğu birinci baskıda kalsa da, sayısal yönden yeterli görülmese de süreklilik gösteren bir okuyucu kitlesi var.

Hangi kitapların daha çok satıldığına, okunduğuna gelince: roman türündekilerin (klasikler) daha çok okunduğu bilinen bir gerçek. Diğer tür kitapları ise meraklıları tercih ediyor.

Şiir kitaplarının ne kadar okunduğunu kestirmek ise oldukça zor. Her birimizin bir şairin birkaç dizesini bildiğini düşünürsek aslında şiire yabancı bir millet değiliz. Sözlü kültürle yoğrulmuş bir millet için elbette bu doğal bir sonuç.

Türk şairlerinin kitapları yabancı şairlere göre daha çok okunmakta. Bunun da çeşitli nedenleri var. Her şeyden önce şiir çevirisinin ne derece orijinaline yakın olduğunun bilinmemesi ve farklı çevirilerin olması, ilgiyi azaltan nedenlerden biri. Ancak, şiiri yakından takip edenler ve şairler için şiirin yıldızları bilinen yabancı şairler her zaman ilgi çekici olmuştur. Bu şairlerin kitapları onlarca yıldır okunup durmakta, onlar hakkında makaleler, kitaplar yazılmakta. İşte bu önemli şairlerden biri de Amerikalı şair Ezra Pound.

Ezra Pound, modern şiire yeni bir boyut kazandırmış olup, şiirde imgeyi temel birim gören ve bunu savunan, uygulayan, bir şairdir. Henüz ilk gençlik yıllarında, mevcut şiir kalıplarına itiraz ediyor ve yeni bir şiir türünün ortaya çıkmasını savunuyordu. Aradığı şiir türünü, “Yirminci yüzyıl şiiri ile önümüzdeki on yıl içerisinde yazılacağını umduğum şiir için konuşacak olursak şiirin saçmalık ve boş laftan uzaklaşacağını düşünüyorum; daha sert ve akla yatkın bir şiir çıkacak… En azından kendim için böyle olmasını istiyorum; katı, doğrudan ve duygusal dengesizlikten kurtulmuş bir şiir.” olarak tanımlıyordu.


Pound, Fransız Kübist ve İtalyan Fütüristlerin ideallerini kapsayan sanat anlayışına karşılık, İngiliz resminde soyut resme karşı ilk organize hareket olan vortisizmi şiire uygulamak ister. Oluşturduğu imgeci akımla etrafında kümelenen şairlerin şiirlerini bir antolojide toplayan Pound’un 1914’te yayınladığı 10 şairi kapsayan Des Imagistes (İmgeciler) adlı antolojisi William Carlos Williams, Hilda Doolittle ve Amy Lowell gibi önde gelen imgecilerin şiirlerinden örnekler içerir.

Ezra Pound’un başyapıtı olarak Kantolar gösterilir. Şairin Kantolar'ı 1906’da yazmaya başladığı belirtilir.

Pound sadece şiirle ilgilenen bir isim olmaz. Dünyanın gidişatına akıl yormaya başlar. Ekonomik alanlardaki çarpıklıklar, gelir dağılımındaki dengesizlikler onu yeni arayışlara iter. Faizin toplumları zengin-fakir olarak böldüğüne inanır ve çoğunluğu tefeci olan Yahudilere tepki koyar. Bu duruş onu anti-semitist yapar. Kendine en yakın gördüğü faşizme gönül verir ve faşist Mussolini’yle yakınlaşır. Pound için Mussolini, plütokrasiyi deviren bir devlet adamı olmanın da ötesinde, politikayı bir çeşit sanat haline getiren insandı: Pound, ”Mussolini, halkına, şiirin bir devlet davası olduğunu söyledi ve bu şekilde, Roma'da, Londra ve Washington'dan daha yüksek bir medeniyet seviyesini dile getirdi” diyordu.

 

Pound Mussolini’nin öldürülmesi, faşizmin yenilgisinin ardından Amerikan askerleri tarafından tutuklanır, daha sonra da hapse atılır, Pound, ABD'ye ihanetten suçlanır, ancak birçok sanatçı ona sahip çıkar, daha sonra ihanet suçu terk edilince 13 yıl hapis yattıktan sonra özgürlüğüne kavuşur, yeniden İtalya’ya döner.

Pound’un yaşadığı süreçteki faşizme sahip çıkan düşünceleri birçok sanatçı tarafından kabul görmese de onun şairliği, sanatçılığı her zaman değer görür. Eserleri birçok dile çevrilir.

20. yüzyılın en önemli şairlerinden biri kabul edilen Pound’un şiirlerini birçok önemli şairimiz Türkçeye çevirdi. Melih Cevdet Anday, İlhan Berk, Can Yücel, Bilge Karasu, Hilmi Yavuz, Ülkü Tamer, Cevat Çapan gibi isimler Pound’un şiirlerinden çeviri yapan isimlerin bazıları.

Pound’un 31 yaşında yayımlanan kitabı olan Lustra, çeşitlemelerden oluşan bir kitap. Kitaptaki şiirleri belli gruplara ayırmak mümkün. Örneğin, “Anlaşma”, Pound’un kendinden önceki dönemin önemli Amerikan şairi Walt Whitman’la bir tür hesaplaşmasıdır;


“Senle bir anlaşma yapıyorum Walt Whitman

Yeterince nefret ettim senden bunca zaman

Domuz kafalı bir babası olsa da

Büyümüş bir çocuğum karşında şimdi

Arkadaş edineceğim yaşa eldim.

Sendin yeni ağacı deviren

Artık onu oyma zamanı

Özümüz bir kökümüz bir

Ticaret başlasın ikimiz arasında.”


Elyasa Koytak tarafından çevrilen kitabın önsözünde şöyle denmekte;

"Lustra bir anafor-kitaptır. Pound'un 1913-16 yılları arasında Londra'da yazdığı bu şiirler imgeyle siyaseti, lirizmle konuşmayı, nükteyle hicvi, trubadur şarkılarıyla kübizmi, farklı kültür ve tarihleri birbirine katar, karıştırır; ancak bu anafora tek bir renk veya katman hakim olmadığı gibi, okuyanı dibine çekip boğmak yerine kendi döngüsüne katılmaya davet eder. Bu girdap modern şiirin kurucu kaynaklarından biridir."

Pound, bu kitabında imge şiirlerden örnekler sunmakta. Ayrıca kitaptaki şiirlerin çoğu bir karşıtlık üzerine oturmakta;

“Gel acıyalım hali vakti bizden yerinde olanlara

Gel dostum unutma ki

Zenginlerin uşakları olur dostları olmaz…” derken Tavan Arası adlı şiirinde, Selamlama adlı şiirinde de şöyle seslenir;

“Ey tepeden tırnağa kendini beğenmiş

Tepeden tırnağa şükürsüz nesil...”


Bir asırdan uzun bir süre sonra yalın şiir diline uygun bir çeviriyle Türkçeye kazandırılan “Lustra- Yeryüzü Şiirleri” aynı zamanda şairin epik şiirlerini içeren “Kantolar”dan kısa bir süre önce yazdığı şiirlerden oluştuğu için bir tamamlama şiiri niteliğinde.


Semiha Kavak - YENİ ŞAFAK Kitap 

https://www.yenisafak.com/hayat/bir-anafor-kitap-lustra-3603693




9 Mart 2021 Salı

bir oda müziği

 

uyanan yüzüne bakıyorum,
inip çıkıyor düzgün soluğun,
bir yerde her zaman bir rüzgarın var

acısız, kedersiz, umutsuz bir sevda,
bir ateşten gömlek gibi sırtımda taşıdığım
acı bu, keder bu, umut bu.

özdemir ince