11 Şubat 2020 Salı

"Ben Ağaçların Soyundanım"



Sanılır ki yitirilmiştir giden
Dalları arasında hazanın
Cana can katan eller biliriz
Ve bir nefeslik kalem

Semiha Kavak


HER İNSANIN BİR AĞACI VARMIŞ


Yakın zamanda çok kıymetli biriyle tanıştım. Bana kalırsa tamamen tevafuk. Eski bir ahşap oymacısı. Aşir Güler. 39 yıllık tecrübeli, işinin ehli bir usta. Onun oyduğu ahşap bir kaşığa şiir yazdığım gün tanıştık kendisiyle. Tik ve Ihlamur Ağacı'dan yapılma, gerçek bir sanat eseri.  Kısa zamanda ağaçlar hakkında bana bilmediğim dünya kadar şey öğretti. 

Ahşap sanatı ve ağaçlar sonsuz bir derya... Şiir gibi uçsuz bucaksız... 



Eserlerindeki derinlik görülmeye değer. 


Ufacık bir atölyesi var, ve tek başına yapıyor bu işi. Çok incelikli bir iş. Detayların kusursuz işlenmesi gerekiyor. Gel zaman git zaman, hem fikir babından hem sanat, felsefe, edebi yönden de epey yakın görüşlerimiz oldu. Ondan ağaçları anlatmasını istedim bana...




"Sabrı ağaçlardan öğrendim..." dedi.





Aşir Usta'nın ağaçlarla ilgili müthiş tesbitleri var... 

Bazen derin sohbetlerimiz oluyor. Ağaçların huyundan suyundan bahsetmişti mesela bi keresinde. "İnsanın huyu neyse, ağacın da suyu odur." dedi.  Ağacın acil suyunu bilmenin önemini anlattı.Aynı insan gibi farklı mizaçlara sahip olduklarını, oyularak işlenirken, hangisinin elinde nasıl daha güzel ve çabuk forma girip şekil aldığını anlattı ayrıntılarıyla. Meğer her insanın bir ağacı varmış... 



Kendi ağacımın ne olduğunu ilk kez o söyledi bana. 



"Sen bir Ceviz'sin..." dedi.



İNSANIN HUYU, AĞACIN SUYU



Aşir Güler Usta sadece ahşap oyma sanatı ile sınırlamamış kendisini antika restorasyon işleri de yapmış uzun yıllar. O alanla ilgili de epey bilgi sahibi.


Eserlerinde en iyi cevabı ceviz ağacının verdiğini, suyu iyi bilindiğinde daha güzel işlendiğini, verdiği emekten iki kat daha fazlasını aldığını söyledi. Çok mistik bir ağaç olduğunu da ilk kez öğrendim. Ağacın suyu hep bir yöne doğru gidermiş, eğer onu bilirsen kırılmadan dökülmeden işlenip oyulabilirmiş. Tıpkı insanların huyunu bildiğinde onlarla iyi geçinip kırmadan dökmeden anlaşabileceğin gibi. 


O nedenle "İnsanın huyu ağacın suyu" diyor Aşir Usta.




"Ben bir ceviz ağacıyım 
Gülhane Parkı'nda"


Semiha Kavak




hayat ağacı


2 yorum:

  1. Kıymetli bir yazı olmuş. İçeriği gibi. Kelam da ağaçtır bir bakıma. Geçen gün "Yaşayan Kültür Hazineleri" ödülleri dağıtıldı. Ülkenin hafızası açısından çok önemli bir etkinlikti. Çünkü geleneksel sanatlar bir bakıma bu toprakların ruhu, damarları, akciğerleri gibidir. Nasıl nefes aldığımızı damarlarımızdan akanın gürül gürül sesini, hayata nasıl tutunduğumuzu bire bir görme imkanı ediniriz. Ben ağaç kullanılarak icra edilen sanatların akciğerlerimiz olduğunu düşünürüm. Ormanın nefes alışını hissedebilirsiniz. Ahşaptaki muhteşem ilme dokunabilirsiniz. Ağaç o yüzden âlimdir. Âlimi dokumak o yüzden pek de kolay olmasa gerek. Sanat icra etmek kadar, devamını sağlamak da önemli. Bu sebeple Aşir Usta'ya hayırlı başarılar diliyorum. Öğrenci değil, o ruhu parmaklarından ağaca aktaracak,ağacın ruhuyla bir olmaya çalışacak,sanatın bilgisini değil, ilmini talep edecek "Talebeler" bulabilmesini ümit ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler İclal'cim, değer katmışsın. Sevgilerimle...

      Sil