bir tülbentten geçirilen
akasyasına doymayan kuşun
getirdiği
bir sabah hüznüdür
vazona yerleştirdiğim koku
al götür dediğin gülümseme
uçurumsuz yeryüzündü
bir sabah hüznüdür
vazona yerleştirdiğim koku
al götür dediğin gülümseme
uçurumsuz yeryüzündü
bize soluksuz anlatılan
gerekçesiz ayrılıklardı
çocukluğumuzda avuçlarımıza hapsettiğimiz
bulutlarla oynardık yokluğu
kesik toplarda görürdük yarayı
yatsılara biriken yağmurlarla
gerekçesiz ayrılıklardı
çocukluğumuzda avuçlarımıza hapsettiğimiz
bulutlarla oynardık yokluğu
kesik toplarda görürdük yarayı
yatsılara biriken yağmurlarla
toynaksız atlar şimdi
acı çığlıklarımızı sırtlarında taşıyan
derlenmiş zaman gülleri
perdenin açılmasını bekliyor
her sabah
bu senin en büyük düşündü
bir hamakta kucağında salladığın dünya
bir yavru kediyi okşadığın bir rüya
acı çığlıklarımızı sırtlarında taşıyan
derlenmiş zaman gülleri
perdenin açılmasını bekliyor
her sabah
bu senin en büyük düşündü
bir hamakta kucağında salladığın dünya
bir yavru kediyi okşadığın bir rüya
ne eksikse hayattır
bir tülbentten geçirilen…
bir tülbentten geçirilen…
Kadir Bıyıklı
Ayna İnsan
Sayı 13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder