29 Haziran 2014 Pazar

Bilmek



hayatımız, bilmecelerle doludur: suyun berisinde bir adam öldüren katildir de ötekisindekini öldüren neden kahramandır? her tezlil her küçük düşürme ahlaksızlıktır da müsabaka neden meşrudur? vurmak neden zulümdür de yenmek niçin şereftir? millette birlik neden saadettir de düşmanı yenen alkışlanır? tanrı neden birçoklarınca yoktur da taşlanır? tarih neden menfur bir dramdır da yine tekrarlanır? ölüm niçin en kuvvetli derstir de hepimiz için manasız kalır? 

insan kendi ölçüsü ile kainatı ölçüyor ve kainat sahnesinde yalnız kendini görüyor, yalnız kendini anlıyor. içimizdekinden başkasını da anlamasını bilen yok gibidir. varsa da o hükümdardır. artık o insan yani başkasını anlamasını bilen insan, ne korkaktır, ne haristir, ne acizdir, ne fanidir, ne de yalnızdır. bütün bir varlık kalabalığı arasında hepimizin yalnız yaşadığı bu dünyada o, var olan gerçekle beraberdir. bilmek, gerçekten bilmek onun bilgisidir. bilen kendi varlığından yukarılara tırmanan insandır.

herkesin her şey hakkında bilgisi değişiyor. kimine az gelen kimine çok geliyor. birine güzel görünen başkasına çirkindir. birisine uzakta sanılan bir başkasının ta yanında duruyor. bir insanın sevdiğini öbürü zem ediyor... bir kalbin merhametle eridiği nesne başkası için kin kaynağıdır. bir zümrenin alkışları karşı zümrenin matem teraneleri halinde aksediyor. bir varlığa insanlığın bir kısmı kutsal diyerek taparken başka zümreler nefretle ürperiyorlar. bütün bu anlaşmazlıkların sebebi bütün insanlar için selamet yollarının başka başka oluşudur. hedef bir: selamet gayesi. layık yollar başka. zira insan yapıları başkadır. işte bu başkalık, içimizdeki şeytan ve şeytanlardır. şaşırtıcı nefistir. gerçek şudur ki, bizimle bizim gayemiz arasında hadsiz hesapsız perdeler gerilmiş, bizim ilmimiz ve kemalimiz, gayemiz olan selamete giderken bizi şaşırtan engelleri ortadan kaldırmak içindir.

nurettin topçu


1 yorum:

  1. Insan türünün sürekliligi icin toplulugu icat etti. Onunlada insan oldu. Sonra batida insandaki toplumu dagitarak bireycilik ve bencilligi gelistirdi, doguda ise tam tersine asri toplumsalik altinda yikinti halindeki insan kaldi. Iki sistemdede insan kendi dogaligini kaybetti kendinde uzaklasan toplumun insani kaldi o yüzden herseyi bilir kendini bilmez tanimaz anlamaz. Kendini bilmekle başlar herşey

    YanıtlaSil