4 Haziran 2014 Çarşamba

Tüyap Çalışması


BİR KAPALI KUTU: RUSYA
Tarihte önemli bir yere sahip olan Rusya, SSCB'nin dağılmasıyla birlikte de önemini sürdürüyor. Dünyanın devleri arasında yer alan ve iki kutuplu dünyanın sosyalist kanadını temsil eden Sovyetlerin ana gövdesi Rusya, Sovyetlerin dağılmasından sonra da hala etkinliğini sürdürüyor. Hélène Carrère d'Encausse "İki Dünya Arasında Rusya" adlı eseri Rusya'nın dünkü konumu ve etkisiyle, bugün gelinen noktayı çeşitli yönleriyle irdeliyor.Yedi bölümden oluşan kitabı dilimize Reşat Uzman kazandırmış. 1991'den beri Fransız Akademisi üyesi ve daimi sekreteri olan Hélène Carrère d'Encausse'un Rusya'yı tanıtan ve Ötüken Yayınları arasında çıkan "Tamamlanmamış Rusya" adlı eserin bir tür devamı niteliğinde olan bu eserde, 1991'den sonra Rusya'yı derinden etkileyen olaylar ele alınmakta.
1989 yılında Sovyetler Birliği dağıldığında kısa sürede Rusya’nın yeniden dünya sahnesine geri döneceği tahmin edilemiyordu. Kısa sürede kendini toparlayan Rusya, Putin'le birlikte hiçbir sarsıntı geçirmemiş gibi kaldığı yerden yoluna devam ediyor. 2000 yılından beri ülkenin başında bulunan Vladimir Putin’in başkanlığında Rusya yeniden bir güç olarak kendini Dünya'ya kabul ettirdi. Bugün Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede Rusya bir ağırlık merkezi. İki Dünya Arasında Rusya kitabında Putin dönemi çeşitli yönleriyle ele alınıyor. Kitapta tarihten gelen tecrübelerle "Bugünkü Rusya’nın yayılmacı ve emperyal politikalarından çekinmek gerekir mi? Rusya demokrat ve Avrupalı bir ülke midir? Asyalı olmaya mı meyletmektedir, yoksa iki dünya arasında bir köprü müdür? Rusya bir müslüman devlet sayılabilir mi? Rus-İran jeopolitiği ne durumda?" gibi değişik ve birbirinden farklı soruların cevabı aranıyor.
Yazar bu eserinde Rusya'yla ilişkili ülkelerin kuvvet denemelerini, Putin'in dış gücünü ve içteki imajını da tahlil ediyor. Rusya'yı Rusya gözünden değerlendiren bu eserde kaçırılan fırsatlara değinmenin yanısıra gelecek hedefinin de işaretlerini bulmak mümkün. Tarihin sahnesinde güçlü şekilde yerini korumasını bilen Rusya konusunda yazılmış bu farklı eseri başta uluslararası ilişkilere ilgisi olanlar olmak üzere herkes okumalı.


ŞEHİR, SOKAKLAR VE ZAMAN

"Şehirler gürbüz çocuklar gibidir
gelişir, serpilir, büyürler.
Eski elbiseleri hep dar gelir onlara"

Şehir hikayelerini anlatan kitaplar her zaman ilgi odağı olmuştur benim için. Çoğu insan için de aynı şeyin geçerli olduğunu düşünüyorum. Fakat bazı hikayeler var ki; çok renkliliğiyle sizi adeta çarpar. Neye uğradığınızı şaşırırsınız. İşte Yurttaş Sokak'ta öyle bir kitap.
Emir Kalkan'ın akıcı ve evrensel üslubu, yalın anlatımının yanında sinematografik öğelerle bezeli bu eser ilgi çekici hikayelerle dolu. Hayatının önemli bir bölümünü geçirdiği Kayseri'nin 50'li, 60'lı yıllarını anlatıyor bize yazar.
Akşamların şehrin üzerine erken indiği, geceleri masalların anlatıldığı, İzm'lerin hortlamamış, insanların şeytanlaşmamış, sokakların erkenden çeşit çeşit seyyar satıcıların sesleriyle şenlendiği, esnafın veresiye defterine yazdığı, dar ekonomik koşullar içerisinde kıt kanaat geçinilen kolalı yakalar ve kömürlü ütüler devri.
En önemlisi de burada yaşayanlar arasında ekonomik farklılığın bir ayrıcalık doğurmadığı, zengin mahallesi, yoksul mahallesi gibi bir ayrımın olmadığı, yapılaşma ve yaşam tarzında pek farklılık görülmediğiydi. Bir ucunda münzevi Ermeni mahallesi diğer ucunda Çingenelerin birbirine yakın samimi komşuluk ilişkileri içerisinde yaşadığı, din ve milliyet ayrımının kimsenin aklına gelmediği sokaklar buralar.
Kitabın sayfaları arasında gezinirken, karşılaştığınız bir olayla attığınız ani bir kahkaha, az sonra yerini hazin bir burukluğa bırakabilir. Gürültü, şamata, kavga ve müzik seslerinin hiç eksik olmadığı bu sokaklarda hep birlikte ağlanır hep birlikte gülünür; "Durmuş Ali'nin davulu susunca klarnet başlar, o da susunca taş plaklardan Abdullah Yüce'nin sesi yükselir. 'Bu ne sevgi ahh, bu ne ızdırap..."
Herkesin hayran olduğu mahallenin esmer güzeli, cıvıl cıvıl sesi olan Semiha Abla'nın anlaşılamadan unutulup giden hazin öyküsü, Yurttaş Sokağın yıl boyu yatıp, ramazan aylarında birdenbire ortadan kaybolan, büyük şehirlere giderek hocalık yapıp muska yazan Çingen Murat'ı, 'Abdaloğlu Hüseyin' namıyla tanınan Aşık Hüseyin'in saf ve erdemli aşk mısraları sizi farklı diyarlara sürükleyebilir. Bu ibret alınası hikayeleri okudukça, özellikle Çingeneler hakkında geçmişten beri bilinen o kerih anlayış da değişebilir belki...
Sentetik yaşamlarımıza baktıkça, kimbilir belki de imreniriz onların yaşadığı dolu dolu hayatlara...


DERSAADET'TE BİR SOSYALİST

PARVUS EFENDİ

Ötüken Yayınları'nın repertuarı arasında, 1910'lu yılların kritik dönemlerinde (İkinci Meşrutiyet)  İstanbul'da yaşayan sıradışı bir şahsiyeti konu alan Cenk Beyaz imzalı önemli bir eser var. Parvus Efendi.
Bu çalışma, Alexander Israel  Helphand'ın (Parvus Efendi) hayatını ve mezkur yıllarda yayınlanan yazılarının Türkiye'de iktisadî kalkınma ve modernleşmeyle ilgili tartışmalara kazandırdığı boyutu anlatıyor. "Bu dönem yürütülen tartışmalar, iki yüz yıldır birikmiş çağdaşlaşma sorunlarının tümünü kapsayan bir tartışmayı meydana getirmekte ve İslamlık, Osmanlılık ve Türklük tartışmaları çerçevesinde neden geri kalındığı sorusuna odaklanılmaktadır. (Berkes, 1978:404)" İlk olarak, "Sosyalist Bir Yazardan Osmanlı İmparatorluğu'nun İktisadî Sorunlarına Çözüm Önerileri: Alexander Israel  Helphand-Parvus Efendi" başlığı altında Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde yüksek lisans tezi olarak hazırlanmış.
Hayatı hakkında yeterli bilgiye sahip olunamayan ve görüşleri çok az bilinen Parvus Efendi'ye ait literatürdeki en geniş bilgi, yazarın biyografi bölümünde kullandığı kaynaklar olan Scharlau ve Zeman'ın Devrim Taciri (Merchant of Revolution, 1965) ve Wolfe'un Devrim Yapan Üç Adam (Three Who Made a Revolution, 1964) çalışmalarında yer alıyor.
İstanbul'da bulunduğu süre içerisinde başta Türk Yurdu olmak üzere, Bilgi Mecmuası, İctihad, Tanin, Tasvir-i Efkâr, Jeune Turc, Nevsal-i gibi dergi ve gazetelerde yazıları yayınlanmış.
Parvus Efendi'nin Hayatı ve Entelektüel Konumu'nu içeren biyografisi  kitabın ilk bölümünde yer alıyor; "Yahudi burjuva bir ailenin oğlu olarak Odesa'da  dünyaya gelir. Dünya çapında kapitalizmin gelişimi (Lenin, 60, 65:6), ulus devletlerde iktisadî ve siyasi rollerin düşüşü,  siyasi devrimlerin başlangıcı için kitlesel güce ihtiyaç gibi uluslararası tezler, ilk olarak ve zekice Pavlus tarafından öne sürülür." Diğer bölümlerde Osmanlı Ekonomisi ve Toplumun Modernleşme ve Kalkınma Sorunu, Tarım, Köylülük, Ulaşım, Demiryolu Sorunu başlıkları altında bulunan konular mevcut.
Sonuç bölümünde ise Parvus Efendi'nin incelenen yazılarında öne sürdüğü görüşlerin gerek kendi döneminde gerekse erken Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinde ne gibi yansımaları olduğu tartışılıyor.

Semiha KAVAK
STAR Gazete-Kitap

2 yorum:

  1. dersaadette sabah ezanları var bi de atilla ilhan ya.

    temrin
    star
    tamams :)

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, ne güzel notlar bırakmışsın. Okuyarak değer kattığın için çok teşekkür ederim. Selamlar, sevgiler. :)

    YanıtlaSil